Kimse kendi zincirlerini sevmez, ama onlar takanlar sever.
- Friedrich Nietzsche
Ya avuclarimin arasinda tuttugum o simsicak el yalansa
Ya sirtimi dayadigim bu dag gibi dostluk bir planin parcasiysa
Ya benimle kurdugu bu yakinlik kazanmak istedigi bir oyunun stratejisinden ibaretse
Ya beni sevdigi icin degil de isine yaradigim icin yanimdaysa
Ya ben sevgiyle, askla ve dostlukla istismar ediliyorsam
Bu aci deneyimlerin basima gelme ihtimali mi var mi
Tabii ki var.
Her an ihanete ugrama ihtimalimiz var. Her an her sey olabilir. Güvendigimiz daglara karlar yagabilir, bicak en yakinimizin elinde duruyor olabilir, tutundugumuz dallar cat diye kiriliverebilir.
Bu kitap, bir varolus savasina dönüsen ötekini yenme, alt etme, gecme ve böylece yasamda kendine bir yer acip hayatta kalma savasini tüm yönleriyle masaya yatiriyor. Modern hayatin sefkat kisvesi altinda gizlenen zorbaliklarini, dijital komsulardan tüketim tuzaklarina, basari baskisindan Sen özelsin illüzyonuna kadar inceliyor. Bu kitap, size duygusal zorbaliktan kurtulmanin yollarini göstererek kaygilardan arinmis, özgür ve üretken bir hayat vaat ediyor.