Jane Austenin hayattayken yayimlanan dört romanindan ikincisi Gurur ve Önyargi, hic tartismasiz Ingiliz edebiyatinin en kalici popüler klasiklerinden biridir. Cahil anne, kayitsiz baba ve anne Bennetin hepsinin de evlendigini görmeyi cok istedigi birbirinden farkli bes kiz cocugundan olusan Bennet ailesinin hikayesini anlatir. Ingiltere kirsalinda 19. yüzyil basinda gecen romanin ana konusu, Bennetlarin ikinci en büyük kizlari Elizabethe ve onun yakisikli, zengin ama nefret uyandirici bicimde gururlu Bay Darcy ile calkantili iliskisine odaklanir. Roman her ne kadar bircoklarinca tarihsel baglamdan yoksun olmakla elestirilse de, Austen bütün incelikleri, görgü kurallari ve kendine özgü kültürüyle, 19. yüzyilin hizli degisimi icinde geride cok az iz birakan, Sanayi Devrimi öncesi Regency dönemi hayatini tüm yönleriyle anlatir. Austen ayni zamanda bu dünyayi, dar gurur ve önyargilari cercevesinde, sasmaz bir dogruluk ve hicivle betimlemeyi basarir.
Bay Bennet hazircevaplik, alaycilik, ihtiyatlilik ve kaprisliligin o kadar tuhaf bir karisimiydi ki, karisi yirmi üc yildir onun karakterini cözebilmis degildi. Karisinin zihnini tanimaksa daha kolaydi. Akli kit, bilgisiz ve sagi solu belli olmayan bir kadindi o. Hosnutsuz oldugu zamanlarda, sinirlerinin zayif oldugunu sanirdi. Akli fikri kizlarini evlendirmekteydi, ziyaretler ve haberler de avuntusuydu.