Insan aklinin, duygularinin ve davranislarinin farkli amaclar ve tekniklerle manipülasyonu, düsünce tarihinin ve toplumsal iliskinin onulmaz hastaliklarindan biridir, manipülasyonun türü, teknigi ve vuku buldugu ortam cesitlilik gösterse de iletisim calismalari cercevesinde manipülasyon konusu ayri bir degeri hak eder. Iletisimin kitlesellesmesi ve modern medya araclarinin yeni özellikleri, hastalik olarak tarif edilen bu durumu ilerleten basat faktörler arasinda görülebilir, manipülasyon olgusunun, iletisim bilimi cercevesinde farkli uzmanlik alanlarinin odaklandigi konularda degisen düzeylerde ama mutlaka irdelenmesi gerekmektedir. Iletisim bilimcilerin bu olguyu farkli yönleriyle ele almasi, hem bilimsel bir gereklilik hem de ahlaki bir yükümlülük olarak görülmüstür. Buradan hareketle, Carpitilmis Gercekligin Insasi adli eserin bu ikinci cildi, iletisimin manipülatif yönünü trolcülük, algi ve izlenim yönetimi, veri gazeteciligi, etik, elestirel düsünme, hakikat sonrasi post-truth, medya okuryazarligi ve daha bircok konu üzerinden ele almaktadir. Yanilginin tedirginligini duyan, gercegi önemseyen okuyucuya...