Mülemma yazmak basitce baska bir dilden iktibasta bulunmak degil, her iki dilin gramerini bir baska dilde bulusturmaktir. Farkli vezinleri bozmadan birlestirebilme kavrayisini gerektirir. Gelen-ek-te zül-lisaneyn olmakla ifade edilir. Tefekkür tarihinin her önemli tarihsel kesiti kendi özel mülemmasini üretmistir. Örnegin Bati ile baska bir türde karsilan Dogu -Farsca, Arapca misralar iceren mülemma siiri birakip- Fransizca, Almanca ve Ingilizce iceren mülemmalara yönelmistir... Elinizdeki bu mülemma metinlerde nicin tarihin kritik anlarinda mülemma dilinin tekrar tekrar zuhur ettigini sorulmustur. Mülemmayi bir düsünüs biciminin adi, düsüncenin derin gramerinde yatan kavrayis olarak önermistir. Onu bir yasama tarzinin metaforu olarak sunulmustur.