Söz konusu olabilir. Bunlardan birincisi özenti durumudur, yani kisinin gündelik hayatinda olmayan bir dili salt baskalarina özenerek ya da ürününe kestirmeden bir hava katmak icin kullanmasi halidir. Ikincisi, kisi zaten gündelik hayatinda da o düzlemdedir. Ben uzun yillar avukatlik yaptim. Baskalarina eski gibi gelen kelime ve kavramlarla düsünmeye aliskinim. Müzikle olan iliskim de beni gelenekle, dolayisiyla Divan siiriyle bulusturan bir baska etken oldu. Ayrica teknoloji ile hasir nesir oldum. Astronomi ile, bilgisayarlar ile, modelcilikle ilgilendim. Denemelerimin cogu ayni zamanda birer kültürel arastirma gibidir. Gazeteci yanim var. Dergicilik yaptim. Siyaset hic uzagimda olmadi. Iktisat ve felsefe hep ilgi alanimdaydi. Dogayla, tarimla, ziraatla kökensel yakinligim var. Bitkileri, kuslari, böcekleri tanirim. Sonucta siirlerimde kurdugum dil, nasil yasiyor, nasil düsünüyor, nasil iletisim kuruyorsam onun türevi, onun yansimasi.