Bu romanda anlatilan hayat hikayeleri hayal ürünü degildir. Cocuklar hayal ürünü degildir, daglar degildir ve otuzsekiz üc ile sekizin yan yana geldigi bir tarih degildir. Bu romanda bir cografya, cocuklar basta olmak üzere dagiyla tasiyla, kuslari ve böcekleriyle dile geldi; Dersim Dile Geldi.
Elinizdeki kitap bir yaniyla da tarihsel bir romandir. Yazar sizi cirilciplak bir tarihsel gercekligin esigine götürüp birakiyor. Bu esikten iceri girip girmemek ise okuyucunun vicdanina kaliyor.
Celal Yildiz, uzun ugraslar sonucu 1937-38 tarihleri arasinda Dersimde cesetler altinda kalip bir mucize eseri sag kalan cocuklarin hikayesini yazdi. Bütün aile fertleri makineli tüfek ve süngülerle yok edilen bu cocuklar, sarp daglarin koyu ormanlarinda aylarca tek baslarina kaldilar.
Yasamlarinin geri kalanini ise yetim olarak sürdürdüler. Roman bu baglamda Dersimli yetimlerin de öyküsüdür. Yasadiklari drami susarak günümüze tasiyan bu cocuklar; yani otuzsekizin sahitleri ilk defa konustular. Öyle dile geldiler ki, daglar gürledi, nehirler inledi, rüzgar sustu, zaman bir saatin yelkovaninda durdu; Dersim Dile Geldi.