Kitap Hastaliklari Hastanesinden emekli olan Muhsin Dedeye bir gün fena halde dagilmis el yazmasi bir kitap getirirler. Kitabi tamir ettikce birbirinden özel öykülerle, haritalarla ve gecmise ait notlarla karsilasan yasli tamirci, kendini bir anda kitapla konusurken bulur. Kitabi tamir ettikce de esilen daglarin, kurutulan derelerin, kesilen agaclarin, kirlenen denizlerin, betonlasan sehirlerin de iyilesecegine inanmaya baslar. Biliyor musun Simdiki sehirler de tipki senin gibi darmadagin. Her yerde soguk yüzlü binalar var. Agaclari, hayvanlari, hatta insanlari bile görebilmek cok güc artik. Sehirler büyüdükce insanlar kücüldü. Ömür Kurt bu kitapta gercekle masali bulustururken, Türkcenin zenginliginden yararlaniyor, edebiyatimiza yeni bir soluk getiriyor.