Siz bu yaziyi okurken benden cok uzaklarda olacaksiniz.
En az Süreya kadar...
Yollarimiz elbette kesisecek.
Bakarsiniz bu bir kitap olur, bir sarki olur.
Belki de elinizde tutuyorsunuzdur bu sebepleri, hem de su an.
Bu kivilcimlar cikmiyor bos yere,
Bos yere yanmiyoruz,
Sevinin
Hayatinizin yüzde kacini kapliyor bu mutluluk denen kavram
Hayatinizin yüzde kaci mutluluk
Umutlanin.
En az Süreya kadar...
Bu yad eller dünyasinda elbet bulusacagiz.
El ele tutusacagiz bir meydanda,
Haykiracagiz gökyüzüne bakarak
Seni en cok biz hak ettik
Biliyorum, bizden cok var.
Ben bu kitabi yazarken sizden cok uzaklardayim.
Ama kesisecek elbet yollarimiz.
En az Süreya kadar,
En azindan Süreya gibi...
Während ihr diese Zeile liest, seid ihr sehr weit weg von mir.
Mindestes so weit wie ein Stern.
Unsere Wege werden sich natürlich irgendwann kreuzen.
Vielleicht wird dies ein Buch, vielleicht ein Lied...