Seksenli yillarin sonlari, doludizgin siir yazdigim yillar. Kisa ve vurucu oldugunu düsündügüm umut dizeleriydi bunlar. Anlatmak istedigim duygulari bu dizelere sigdirmakta zorlanmiyordum. Ta ki babami kaybedinceye dek...
Onu siirle anlatmaya kalkistigimda destansi bir sey cikti ortaya ve bu destansi siir öykü oldu sonunda Konuksun yine düslerimde, ani agacinin dallarinda ucari kuslariz sanki... diye baslayip Bahce sensiz, ev sensiz. Mum tahtasi öylece bombos makinesiz. diye biten bir öykü. Ve tabii ki öykülerin arkasi geldi.
Öykülerimde genellikle sevgi ve umut olsun istedim. Tamamen karamsarlik, tamamen olumsuzluk degil. Ne kadar basardim, buna okur karar verecek.
Perihan Uysal