Tuzaklarla dolu sarp bir arazide ilerlerken yüreginden baska silah tanimayan korkusuz gerillalardik askin ülkesinde. Sevgiliyi inciten kim varsa kartal gibi süzülürdük bulundugu her yere. Bizi uzak menzillerde yaralayan, yakinliklarimizdi yine de. Beklenmedik zamanlarda en duyarli yerimizden vurulup düserken, gözlerimizi kisarak bakardik geride kalan ne varsa. Mertlik, bizim sanimizdi; yapayligin hicbir türünü tanimazdik. Gün oldu, kalles bir pusuda delik-desik edilirken bile icimizdeki sevgiliyi yasatmak icindi ölüme direnmemiz. Gün oldu zemheri ayazlarinda buz kesti bedenimiz tepeden-tirnaga. Dönmedik