Bu kitap önce Yersiz Cümleler adiyla tasarlandi. Niyetim sagda solda kalmis ve hic yayinlanmamis onca cümleyi bir araya getirmek, bir bakima onlardan kurtulmakti.
Fakat cümle bu. Bir kez kapisindan girince gazete ve dergilerde kalmis yazilari da taradim. Derken hizimi alamadim, bütün kitaplarimi okudum yayimlandiklarindan sonra ilk kez, Yerli Cümlelere de el attim.
Sonra Bütün cümleler yerli-yersiz birbirine karisti.
Böylece binlerce cümleyle bas basa kaldim. Hepsini mümkün mertebe temalara ayirarak bir senaryo dahilince siralamaya calistim.
Iclerinde nerede, ne zaman, nasil yazdigimi bugün gibi hatirladiklarim vardi, avucumun icine mih gibi cakilmis olanlar. Ve hic de hatirlamadiklarim. Bana öyle karanlik geldiler ki. Bunlari ben mi yazmisim, sahi, ne zaman Neden yazdigimi unutmusum cünkü, hic unutmayacagim sandigim seyi.
Üstelik tahmin etmedigim bir sey daha oldu ve yerinden edilen, baglamindan kopan cümleler yeni manalarla yüklendi, bambaska tasniflere girdi. Yerinde dogaya iliskin bir cümle ask bahsine uygun düstü örnegin, yaziya ait olan insanliga.
Yeni bir okuma, dahasi yeni bir yazma.
O zaman anladim icimde bütün yazdiklarima süzülen bambaska bir metin oldugunu.
Bir de neden sonra Nun Masallarindan bu yana 20 yil gectigini fark ettim.
Yerli Yersiz Cümlelerin hikayesi bu.