Yasam, bir ayrintidan öteye gidememekse eger, bir buluta benzetiyor o zaman hayatin rengini Sair, dizelerinde göcebe... Geleneksel kosuk ya da lirist ve yahut hicbir günübirlik hesap gütmeden, Siirin ezberlenmis gölgesine siginmadan, aciya körlesmenin, agida dilsizlesmenin, umuda hissizlesmenin kefaretini ödetiyor adeta bize Sair.
Zerdesti ögretinin, modern zamanin vurgusuyla satir araliklarindan tasiriyor sanki Dünü, bu günü, yarini, sözün özünü ve özün sözünü misralarindan tasirarak... Davetkar tanricalarin gizemli cüretkarligiyla dizelerin parmak uclarinda gezintiye cikariyor bizi bir daha, Sairin hic kimsesizliginde, siirin zerafetine doguruyor bizi bir daha, bir daha... Yüzsüz dizelerin anlattigi, kizarmayan yüzümüzle...
Yeniden sorguluyor Sair dizelerinde, yüzüstü düsmüs yüzsüzlügümüzle ve gözlerim siiri dinliyor simdi