Orta Dogudaki Türk egemenliginin tasfiyesini baslatan gelisme; Ingiliz politikalarinin etkisine kapilan Hasimi ailesinden Mekke Serifi Hüseyine bir Arap imparatorlugu vaat edilmesiydi. Hüseyine bagli kabilelerin 10 Haziran 1916da Mekkedeki Osmanli garnizonuna saldirisi ile Arap Isyani baslamis oldu. Isyanin devaminda sicak catismalarin yani sira Türkler ve Ingilizler arasinda büyük bir istihbarat savasida yasandi. 1914-1918 yillari arasinda Orta Doguda Türkler ve Ingilizler arasinda yasanan bu mücadele her seyden önce tarihin ilk modern istihbarat savasidir. Bu savastan günümüze Türk Milletinin yaptigi ya da yapamadigiyla ilgili olarak ders alinacak pek cok önemli husus vardir. Orta Dogudaki bugünkü kaosun arkasinda Lawrence kadar sorumlu olan Osmanli subayi Üstegmen El-Farukinin kim oldugunu, Ingiliz ajani Gertrude Bellin Irakta neler yaptigini, Ingilizlerin Orta Doguda nasil bir istihbarat teskilati kurduklarini, Arap Isyanini nasil kurguladiklarini, Lawrence, Bell, El-Faruki, Mekke Serifi Hüseyin ve bilmedigimiz digerlerinin bu kurgunun nasil bir parcasi olduklarini, Arap Isyaninda nasil tuzaga düsüldügünü ve Ingilizlerin Orta Dogudaki gecmisten günümüze uzanan asil hedefleri- nin neler oldugunu bilmeden ve anlamadan Orta Doguyu nasil kaybettigimizi cözemeyiz.
Bu calismanin temel amaci, 1914-1918 tarihleri arasinda yasanan Osmanli - Ingiliz istihbarat savaslarina odaklanarak, Orta Doguyu bugüne getiren 100 yil önceki durumu acikliga kavusturmaktir. Bunu yaparken de gerek Ingiliz gerekse Osmanli istihbarat yapilanmasi ve kullanilan istihbarat yöntemlerine yer verilmistir. Orta Doguda o günün kosullarini ve yabancilarin icimizdeki faaliyetleri ele alinirken, bunun yani sira Teskilat-i Mahssanin kahramanlarinin üstün gayretlerinin Ingilizlerle yarisacak nitelikte oldugu da gözler önüne serilmektedir.
Kitabi okurken Arap cöllerinde can veren sehitlerimizin yattiklari yerlerden size uzanan elleriyle, bizi hatirlayin dediklerini hissedecek ve ürpereceksiniz.
