Birinci Dünya Savasi tarihi yazininda karsi tarafa ve özellikle de Osmanliya Esir düsenlerin unutuldugu kabul edilen bir gercektir. Bu eksikligin en büyük nedeni ise tutsaklik olgusunun bilindik Kahramanlik kalibina pek uymamasidir. Savas esirleri gücten düsmüs, igdis edilmis magdurlardir ve bu bakis acisi tipik savas öykülerinde onlara yer verilmesine engeldir. Oysa savas öykülerinin odak noktasi; askerin cesareti, bertaraf edilen düsman sayisi ve savasta gösterilen hüner olmalidir.
Ancak, bu durum neredeyse 100 yil sonra degismeye baslamis ve Savas Esirleri artik hem onlarin torunlari hem de onlari esir edenlerin torunlari tarafindan hatirlanmaya baslamistir.
Dünya Savasi sirasinda yaklasik 8 milyon asker karsi tarafa teslim olmustur. Türklerin aldigi esir sayisi ise 23 bin civarindadir. Bunlarin büyük cogunlugu 1916 yilinda Kut El Amara kusatmasinda teslim olan Hint Askerleridir. Canakkale, Sina ve Filistin savaslarinda 400ün üzerinde Avustralyali ve 25 Yeni Zelandali esir alinmistir.
Bu kitap; düsman taraflarin nesillerinin yüz yil önce yasananlari anabilmelesini ve toplumsal hafizada Savas Esiri olgusunun yer bulmasini saglamaya yönelik hazirlandi. Olaylara, mekanlara ve günün sartlarina örneklemeler yaparak, esirlerin ruh halleri üzerine düsünüldü, arastirildi, kaynaklar tarandi ve gercekte esirlerle esir alanlarin ortak bir gecmisi oldugu anlatilmaya calisildi. Konusu ve kapsami itibariyle Türkiyede yazilmis ilk kitaptir.