Düsünme korkusu, icinde yasadigimiz su calkantili dönemin belki de en belirgin özelligi. Neye ugradigimizi bile anlamadan düsüveriyoruz bu korkunun pencesine. Giderek yayginlasan bir hastalik gibi icimize siziyor. Kurtulmak kolay degil. Amaclanan da bu. Özgürce düsünemeyen, sorunlara elestirel bakamayan suskun insanlar yaratmak. Istendigi gibi bicimlendirilen, yönlendirilen insanlar...
Bu soruna deneysel bir arastirmayla isik tutan bu kitap, bir arayisi dile getiriyor. Düsünme korkusunu yenerek düsünmeyi ögrenme ve ögretme arayisini...