Sasilacak kadar berrakti gökyüzü. Yildizlarin yanip sönüsü, sanki bir vücudun, ortak bir nabiz tarafindan ayarlanmis birer atisi idi. Kuzey yildizi, rüzgarin tam estigi istikamette bulunuyordu. Kücükayi aksamdan beri onun etrafinda doguya dogru dönmüs ve simdi meridyen ile dik aci kuracak bir duruma girmisti. Ingilterede, daha cok kitaplarda okunan fakat gözle görülmesi pek mümkün olmayan yildizlarin renklerindeki fark burada gercekten belli oluyordu. Siriusun mavimtirak, beyaz muhtesem parlakligi insanin gözünü aliyor, Kapella sari bir isik yayiyor, Eldeberan ve Betelgueux bir alev kizilligi ile yaniyordu.