Ömer Seyfettin Türk hikayeciliginin ilk ve asilamamis en büyük
simasidir.
Sairanelikten, süsten ve soyut tasvirlerden uzak, olaya, kurguya ve düsünce tutarliligina önem veren edebi tavri yalin anlatimiyla Ömer Seyfettin o kadar begenilmis ve tutulmustur ki, bir kac hikayesini okumayana rastlamak mümkün degildir.
Yetisme cagindaki kusaklarin Ömer Seyfettin okumalari, onlara tarihi perspektifi olan bir ulusal bilinc ve belki daha önemlisi, bir dil zevki ve anlatim yetenegi kazandirmaktadir.