Dünya her yüz yilda bir yeniden sekilleniyor.
Öyle ki, yükselen dünya ve yeni düzende söz sahibi olamayan
ülkelerin tasfiye olacagi, dahasi, olmaya basladigi biliniyor.
Geride kalan yüz yil icerisinde hasta adam olarak ölüme terk
edilen Türkiye, yogun bakimdan cikip ayaga kalkmayi ve dünyayi
sasirtmayi basardi.
Kartlar yeniden karilip dagitilirken, Türkiye bu kez oyunu
disaridan seyretmiyor. Cünkü elindeki kartlari cesaretle acmayi,
oyuna dahil olup, ben de varim demeyi basardi.
Küresel ekonomide dengeler degisiyor, tefecilerin kiliseleri bile
haczettigi Avrupada tehlike canlari calmaya basladi.
Nüfusu giderek yaslanan Avrupa, artik Türkiye icin de cazibesini kaybetti.Dahasi, güclenen Türkiye artik gelecegini Avrupada görmüyor.
Turgay Güler, yeniden insa edilen dünyayi ve bu dünyadaki
Türkiyenin rolünü, bu romanda cok iyi analiz ediyor. Neler
oluyor ve neler olacak sorusuna, carpici analizlerle cevap
veriyor.
Muarizlarinin komplo teorisi diyerek elestirecekleri bu kurgu,
yazarin isabetli öngörüleri hesaba katilarak degerlendirilmelidir.
Bu cercevede Turgay Gülerin ilk romani Mehdix iyi bir örnektir.