"Incire, zeytine, Sina Dagi'na ve o emin beldeye and olsun
ki" acisi, uyurken yüzünden okunanlarla birlikte ciktim bu
yolculuga. Evimin bacasinin alev aldigi, cesmelerininse
Kerbela kestigi bir düsten sonra düstüm bu yola.
Pasaportumda bos yer kalmadi ey sehir. Mevlana'nin bir
Sems kaybettigi Sam sokaklarindan gectim. Ölümünde bile
magrur Selahaddin'in, kilicinin gölgesinde uyuyan Halid Bin
Velid'in, Muhyiddin Ibn Arabi'nin, sirrini tutamayan sir katibinin
ihanetine ugramis Son Padisah'in türbelerinden
gecerek ciktigim yolculugun sonunda sana geldim.
Cehennemle cennet burada yer degistirirken. Elini sok
koynuna, ihtimal beyaz cikar. Burasi Lut Gölü karsisi
Mesra. Ikisi. Nasil da kiyi kiyiya.
Bu kitap bir yolculuk öyküsü... Bekiroglu Iran, Suriye, Misir
güzergahi üzerinde okuyucusuyla birlikte seyahat ediyor,
anlatiyor, hissettiriyor.